Çin, Uygur Türklerine karşı giriştiği korkunç katliamın ardından 2 camiyi yok etti.
Ölüm mangaları!
DOĞU Türkistan’ın başkenti Urumçi’de Çin asker ve polisi desteğinde silahlanan Çinliler, kasap bıçakları, kalın sopalar ve çivili demir çubuklarla Türk avına çıktı. Sokaklar cesetlerle dolu.
Katliam savunmasıKENTE takviye asker gönderen Çin, katliama devam etmeye kararlı! Olayların sorumlularının idam edileceğini açıklayan Pekin yönetimi, aldığı tedbirlerin ‘yasal ve haklı’ olduğunu savundu.
Rusya kayıtsız ABD ‘endişeli’ÇİN’in Doğu Türkistan’da giriştiği katliamı dünya boş gözlerle izliyor. Rusya, yaşanan vahşeti Çin’in ‘içişleri’ olarak nitelerken, ABD ise Bakan Clinton’ın ağzından ‘olayları endişeyle izlediğini’ duyurdu.
Tüm Çin malları boykot edilmeli!ÇİN’in Türklere uyguladığı soy-kırım, Türkiye’de derin bir nefret ve infial uyandırdı. Siyasiler ve sivil toplum kuruluşları, ilk etapta Çin mallarına karşı boykot isterken, AKP Hükümeti’ni de göreve çağırdı.
Ölüm mangaları Türk avında!.. Doğu Türkistan’a konuşlanan binlerce Çin askeri ve milis, terör estiriyor. Sokağa çıkan her Uygur Türkü kurşuna diziliyor. Sokaklar ceset dolu. Camiler bile saldırıya uğradı.
Çin’in Doğu Türkistan’da Türklere yönelik başlattığı katliam hız kesmeden sürüyor. Başkent Urumçi’de binlerce Çinli, asker ve polisin desteğiyle ellerinde kasap bıçakları, kalın sopalar ve çivili demir çubuklarla Türk avında. Sokağa çıkan her Uygur Türkü saldırıya uğruyor. Urumçi sokaklarında dolaşan binlerce asker ve Çin milisi, terör estiriyor. Sokaklar “kafalarına tek kurşun sıkılarak” öldürülen cesetlerle dolu. Katledilen Türklerin sayısı binlerle ifade ediliyor. Çin ordusu, ayrıca bir haftadan beri ablukaya aldığı Urumçi’de yeni katliamlar için ek kuvvet konuşlandı.
Evlere ani baskınlarAskerler, kentteki büyük bir meydanda harekat için hazır bekliyor. Dün sabah 200 kişilik bir grup yasağa rağmen estirilen terörü protesto etmek için sokağa çıktı. Mahalleleri ayırmak için polisin kordon altına aldığı yerin yakınlarında toplanan Türklere polis müdahale etti. Taş ve sopalarla dövülen göstericiler gözaltına alındı. Gösterici Türklerden biri, 300 kadar Çinlinin güvenlik kordonunu geçerek evlere saldırdığını ve katliamlara devam ettiğini belirtti.
Soykırımı politikasıDünya Uygur Kongresi Genel Başkan Yardımcısı Seyit Tümtürk, yaşananların bir haftalık katliamlarla izah edilemeyeceğini ve olayların perde arkası olduğunu kaydetti. Tümtürk, “1949’da komünist Çin tarafından işgal edilen Doğu Türkistan, maalesef çok yoğun bir soykırım ve asimilasyon politikasına maruz kaldı” dedi.
Ölüm mangaları!
DOĞU Türkistan’ın başkenti Urumçi’de Çin asker ve polisi desteğinde silahlanan Çinliler, kasap bıçakları, kalın sopalar ve çivili demir çubuklarla Türk avına çıktı. Sokaklar cesetlerle dolu.
Katliam savunmasıKENTE takviye asker gönderen Çin, katliama devam etmeye kararlı! Olayların sorumlularının idam edileceğini açıklayan Pekin yönetimi, aldığı tedbirlerin ‘yasal ve haklı’ olduğunu savundu.
Rusya kayıtsız ABD ‘endişeli’ÇİN’in Doğu Türkistan’da giriştiği katliamı dünya boş gözlerle izliyor. Rusya, yaşanan vahşeti Çin’in ‘içişleri’ olarak nitelerken, ABD ise Bakan Clinton’ın ağzından ‘olayları endişeyle izlediğini’ duyurdu.
Tüm Çin malları boykot edilmeli!ÇİN’in Türklere uyguladığı soy-kırım, Türkiye’de derin bir nefret ve infial uyandırdı. Siyasiler ve sivil toplum kuruluşları, ilk etapta Çin mallarına karşı boykot isterken, AKP Hükümeti’ni de göreve çağırdı.
Ölüm mangaları Türk avında!.. Doğu Türkistan’a konuşlanan binlerce Çin askeri ve milis, terör estiriyor. Sokağa çıkan her Uygur Türkü kurşuna diziliyor. Sokaklar ceset dolu. Camiler bile saldırıya uğradı.
Çin’in Doğu Türkistan’da Türklere yönelik başlattığı katliam hız kesmeden sürüyor. Başkent Urumçi’de binlerce Çinli, asker ve polisin desteğiyle ellerinde kasap bıçakları, kalın sopalar ve çivili demir çubuklarla Türk avında. Sokağa çıkan her Uygur Türkü saldırıya uğruyor. Urumçi sokaklarında dolaşan binlerce asker ve Çin milisi, terör estiriyor. Sokaklar “kafalarına tek kurşun sıkılarak” öldürülen cesetlerle dolu. Katledilen Türklerin sayısı binlerle ifade ediliyor. Çin ordusu, ayrıca bir haftadan beri ablukaya aldığı Urumçi’de yeni katliamlar için ek kuvvet konuşlandı.
Evlere ani baskınlarAskerler, kentteki büyük bir meydanda harekat için hazır bekliyor. Dün sabah 200 kişilik bir grup yasağa rağmen estirilen terörü protesto etmek için sokağa çıktı. Mahalleleri ayırmak için polisin kordon altına aldığı yerin yakınlarında toplanan Türklere polis müdahale etti. Taş ve sopalarla dövülen göstericiler gözaltına alındı. Gösterici Türklerden biri, 300 kadar Çinlinin güvenlik kordonunu geçerek evlere saldırdığını ve katliamlara devam ettiğini belirtti.
Soykırımı politikasıDünya Uygur Kongresi Genel Başkan Yardımcısı Seyit Tümtürk, yaşananların bir haftalık katliamlarla izah edilemeyeceğini ve olayların perde arkası olduğunu kaydetti. Tümtürk, “1949’da komünist Çin tarafından işgal edilen Doğu Türkistan, maalesef çok yoğun bir soykırım ve asimilasyon politikasına maruz kaldı” dedi.
Camiler imha edildi
Seyit Tümtürk, şunları kaydetti: “Son üç gün içinde ölü sayısı, en az 600 civarında. Tam teyit edemediğim rakamlara göre ise bu sayı 2 bin. Henüz bugün aldığım bir bilgiyi arz ediyorum: Doğu Türkistan’da iki tane cami imha edildi. Birisi yakılarak, birisi patlatılarak. Ayrıca bir Uygur tiyatrosunda 200 civarında Uygur gencinin cesedinin bulunduğu bilgisi elime ulaşmış durumda. Cesetleri saklayacak yer yok. Tiyatro boş olduğu için içine koymuşlar.”
Sokaklar “kafalarına tek kurşun sıkılarak” öldürülen cesetlerle dolu. Urumçi’de yüzlerce Çinli, ellerinde çivili demir çubuklarla Türkleri öldürmek için dolaşıyor
Sokaklar “kafalarına tek kurşun sıkılarak” öldürülen cesetlerle dolu. Urumçi’de yüzlerce Çinli, ellerinde çivili demir çubuklarla Türkleri öldürmek için dolaşıyor
Özgürlüğümüz elimizden alındı Dünya Uygur Kongresi lideri Rabia Kader, Doğu Türkistan’daki çatışmalarda 500’ün üzerinde Türkün polis tarafından öldürüldüğünü söyledi. Wall Street Journal Asia’ya makale yazan Kader, başkent Urumçi’de tam bir vahşetin yaşandığını belirtti. Doğu Türkistan’daki kaynaklara dayandırdığı makalesinde Kader, olayların başta Kaşgar olmak üzere başka bölgelere doğru yayıldığını kaydetti. Amerika’da yaşayan Kader, Çinli yetkililerin güvenlik önlemlerini de kınadı. Son olayların ardından Pekin yönetimince halkı ayaklanmakla sorumlu tutulan Rabia Kadir, “Olayların sorumlusu ben değilim. Türk halkını çok baskı altında tuttular” dedi. Kader, “Ben kimseye sokağa çıkın demedim. Ama deseydim de hatalı olmazdı. Çin yönetimi Türk halkına eziyet etti. Eğitim hakkını dil hakkını elinden aldı. Özgürlük diyeni içeri attı” ifadesini kullandı. Akrabalarının bir kısmının gözaltına alındığını çocuklarının ise ev hapsinde olduğunu dile getiren Kader, “Özgürlük davasına hizmet etmeye devam edeceğim” dedi.
KATLİAMA SAVUNMA
Pekin yönetimi idama hazırlanıyor
Çin hükümeti, gösterilerin sorumlularının idam edileceğini açıkladı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Çin Gang ise, Urumçi’de patlak veren şiddet olaylarına karşı alınan önlemlerin yasal ve haklı olduğunu savunarak, bu önlemlerin farklı etnik gruplara mensup halk tarafından da desteklendiğini ifade etti. Pekin’de bir basın toplantısı düzenleyen Çin Gang, yasaların uygulanmasıyla görevli makamların bazı şüphelileri gözaltına almasının, halkın can ve mal güvenliğini korumayı amaçladığını ileri sürdü. Sözcü, hiçbir ülke gibi Çin’in de bu tür sabotaj ve şiddet olaylarına izin veremeyeceğine, aksi takdirde ülkenin hukukla yönetilen bir ülke ve hükümetin sorumlu bir hükümet olamayacağını dile getirdi.
Hu Jintao, G-8’i çok kısa kestiÇin Cumhurbaşkanı Hu Jintao, dün başlayan G8 Zirvesi için İtalya’ya yaptığı geziyi kısa keserek ülkesine dönme kararı aldı. Çin’in resmi haber ajansı Xinhua, Hu Jintao’nun, Doğu Türkistan’daki olaylar nedeniyle bu kararı aldığını duyurdu.
Rusya, Çin’e tam destek verdiRusya, Doğu Türkistan’daki olayların Çin’in “içişleriyle” ilgili konu olduğunu açıkladı. Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Ayrılıkçı sloganlar kullanıp, etnik hoşgörüsüzlüğü tahrik ederek buradaki karmaşayı çıkaran kişiler vatandaşlara saldırıp dövdüler, arabaları ters devirip yaktılar, dükkanları ve diğer binaları yağmaladılar” denildi. Açıklamada, “Rusya’nın, bölgeyi Çin Halk Cumhuriyeti’nin ayrılmaz bir parçası olduğuna dair görüşünü ve bu olayları da çok net şekilde Çin’in içişleri şeklinde değerlendirdiğimizi teyit ederiz” ifadesine yer verildi.
Washington: ‘Derin endişe’ duyuyoruz ABD Dışişleri Bakanı Hillary Rodham Clinton, ülkesinin Doğu Türkistan’daki etnik çatışmalardan derin endişe duyduğunu söyledi. Clinton, gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD olarak mevcut durumu anlamaya çalıştıklarını belirterek, en önemli konunun ise şiddetin sona erdirilmesi olduğunu dile getirdi. Hillary Clinton, ülkesinin tüm taraflara itidal çağrısında bulunduğunu da kaydetti.
Hollanda polisi Türklere saldırdı Hollanda Uygur Vakfı, Hollanda polisinin, Doğu Türkistan’da meydana gelen olayları kınamak amacıyla Lahey’de Çin Büyükelçiliği önünde düzenlenen protesto gösterisine katılanlara karşı “insanlık dışı” davrandığını bildirdi. Vakıf Başkanı Bahtiyar Nasır, protesto gösterisinin yetkililerden alınan izinle yapıldığı, amaçlarının soydaşlarına yapılan saldırıları kınamak olduğunu söyledi. Nasır, “insanlık dışı” davranışından dolayı polisin özür dilemesini beklediklerini dile getirdi.
DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ KATLİAM TÜRKİYE’Yİ AYAĞA KALDIRDI
Çin işkencesi yapılıyor
DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Doğu Türkistan’da yaşanan olayları “Çin işkencesi” olarak niteleyerek, “Uygurlu Türklerin canı bir Çin oyuncağı kadar bile kıymetli değil” dedi
DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Doğu Türkistan’da yaşanan şiddet olaylarını “Çin işkencesi” olarak tanımlayarak, “Uygurlu Türklerin canı bir Çin oyuncağı kadar bile kıymetli değil” diye konuştu. Cindoruk, partisinin GİK toplantısında, gündeme ilişkin konuları değerlendirdi. Uygur Türklerine Çin tarafından işkence yapıldığını söyleyen Hüsamettin Cindoruk, “Asfaltlara serilmiş cansız bedenler, alınlarından kurşunla vurularak öldürülmüş kadınlar bizim soydaşlarımızdır. Türkiye aktif mücadele vermeli Doğu Türkistan Türklüğün en önemli merkezlerinden biridir. Orada yaşayan insanlarımız, soydaşlarımız, kardeşlerimiz, sadece Çin’in değil bütün insanlığın himayesinde olmalıdır, tabi ki Türk devletinin de.. Bu hadise hepimizin içini acıtmıştır” dedi. Cindoruk, yaşanan olaylar karşısında, Türkiye’nin aktif bir mücadele ile cevap vermesi gerektiğini belirtti. (ANKA)
Erdoğan’dan Çin’e: Vahşeti durdur
Türkiye- Körfez İşbirliği Konferansına katılan bakanların onuruna verilen yemekte konuşan Başbakan Erdoğan, Çin’e vahşeti durdur çağrısı yaptı. Başbakan Erdoğan konuşmasında şunları söyledi: “Önceki gün Urumçi’de meydana gelen olaylarda 150’den falza Uygur hayatını kaybetti. Bunları endişe ve üzüntü ile takip ediyoruz. Bunları izleyenler herkesi deheşete düşürüyor. Türkiye’de yaşayan uygur kardeşlerimizin ve haklı olarak vatandaşlarımızın endişe olduğunu görüyoruz. Uygur kardeşlerimizi aramızda iyi iş birliği olan Çin ile köprü olarak gördük. Beklentimiz vahşet boyutuna varan olayların sona ermesidir. Çinli yetkilierin olaylarının tespit etmesi ve adalet mekanizmasını tüm insanalrığın vicdanını rahatlacak adımlar atmasıdır. Bunun gereğini geçici üyesi olduğumuz BM’de gündeme getireceğiz ve gereğinin yapılmasını isteyeceğiz.” İlk resmi adımÖte yandan, Çin’de meydana gelen ve yüzlerce Uygur Türk’ünün hayatını kaybettiği çatışmalarla ilgili Ankara ilk resmi adımı attı. Çin Maslahatgüzarı, dün öğle saatlerinde Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı.
Dünyanın sessizliği endişe vericiAnavatan Partisi Genel Başkanı Salih Uzun Doğu Türkistan’da yaşanan vahşet karşısında dünyanın ve Türkiye’nin içinde bulunduğu sessizliğin kendilerini hayrete düşürdüğünü, endişelerini artırdığını belirterek, “Sayın Başbakan’ın Davos’ta Filistinli Müslümanlar için gösterdiği ve hepimizin desteklediği hassasiyetin aynısını Uygur Türkleri ve Müslümanları için de göstermesini ve ’one minute’ demesini bekliyoruz” dedi. Uzun; yazılı açıklamasında yaşananların Avrupa’nın kalbinde Boşnaklara uygulanan zulmün bir benzeri, belki de daha büyüğünün bu kez Asya’nın kalbinde Uygur Türklerine, Uygur Müslümanlarına uygulandığını gösterdiğini belirtti. Uzun, şöyle devam etti: “Tarihi ve kültürel bağlarımız olan bu soydaşlarımızın yaşadıklarına sessiz kalınamaz.”(ANKA)
Ülkü Ocakları’ndan siyah çelenkAnkara ve İstanbul Ülkü Ocakları Çin katliamını protesto etmek amacıyla Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliği önüne siyah çelenk bıraktı. Büyükelçiliğin yakınında toplanan grup, ellerinde Çin’i protesto eden çeşitli dövizler taşıdı ve sloganlar attı. Ülkü Ocakları Genel Başkanı Harun Öztürk, olayların fotoğraflarının yer aldığı ve “Made In China” yazılı pankartın önünde basın açıklaması yaptı. Boykot çağrısıÇin Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliği önüne siyah çelenk bırakan Memur-Sen Ankara Şubesi ise Çin mallarına boykot çağrısı yaptı. İnsanlık dışı katliam, yurdun çeşitli illerinde sivil toplum örgütlerince protesto edilerek kınandı. Tüm Sağlık-Sen Genel Başkanı Okay Erözgün yaptığı yazılı açıklamada, “Hükümet Çin ile ilişkilerinde hiçbir şey olmamış gibi davranamaz” derken, Türk Ocağı Kırşehir Şube Başkanı Mustafa Kılınç, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası örgütler ve sivil toplum kuruluşlarına olayları durdurma çağrısında bulundu. Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Mersin ve Kayseri Şubeleri ise hükümetin ve uluslararası kuruluşların olayların son bulması yönünde bir an önce aktif rol üstlenmesi gerektiğini bildirdi. Türk Eğitim-Sen Hatay Şube de vahşeti kınadı.* Sümeyra YILMAZ
İstanbul Ülkü Ocakları da Doğu Türkistan olaylarını, Çin’in İstanbul Başkonsolosluğu önüne siyah çelenk bıraktılar.
Memur-Sen üyeleri, Çin’in Ankara Büyükelçiliği önünde basın açıklaması yaparak, Urumçi’deki olayları protesto ettiler.
Katliama vekiller de sert tepki gösterdiMHP’li üyeler ile iki AKP milletvekili Çin Dostluk Grubu’ndan istifa ettiMHP’li milletvekilleri ve AKP’li iki milletvekili Seracettin Karayağız ile Asım Aykan, Türkiye-Çin Parlamentolararası Dostluk Grubundan istifa etti. Dostluk Grubu’nun AKP’li Başkanı İhsan Arslan ise istifa etmeyeceğini bildirdi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM Başkanlığına yazı yazarak, dostluk grubunda görev alan MHP’li milletvekillerinin istifa ettiğini bildirdi. Vural, yazısında, “Doğu Türkistan Bölgesi’nde Uygur Türklerine yönelik saldırıların, toplu etnik katliam boyutlarına ulaştığını” ifade etti. Vural, şunları kaydetti: “Türk milletinin, büyük acı duyduğu bu olaylar karşısında Türkiye-Çin Parlamentolararası Dostluk Grubunda bulunmanın bir anlam taşımayacağı düşüncesindeyiz. Bu çerçevede, Türkiye-Çin Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanvekili Ahmet Orhan, Yönetim Kurulu üyesi Meral Akşener ile dostluk grubuna üye milletvekillerimiz istifa etmişlerdir.” AKP’li milletvekillerinden Seracettin Karayağız ile Asım Aykan da istifa ettiklerine belirten dilekçeyi Meclis Başkanlığı’na sundular. Milletvekilleri, dilekçelerinde Çin Hükümetinin tavrını protesto ettiklerini belirtirken, TBMM Türkiye-Çin Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı, AKP Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan, dostluk grubundan istifaları, “Halkımızın haklı tepkilerini ifade ediyor. Umarım bu tepkiler caydırıcı olur” diye değerlendirdi. Arslan, istifa etmeyi düşünmediğini belirterek, pozisyonlarıyla, caydırıcı olmaya çalıştıkları kaydetti. Arslan, devletin kurumlarının, gereken tepkiyi, makul ölçüler içinde vereceğini dile getirdi
Kaynak: Yeniçağ
Sincan-Uygur Bölgesi’nde 600’ün üstünde Müslüman Uygur Türkünün öldürüldüğü, yaralı sayısının binlerle ifade edildiği bir etnik temizlik yaşanıyor.Urumçi, Kaşgar, Aksu ve Yining kentlerinde sokaklar Çin askerinden geçilmiyor. Av mevsimi açılmış sanki; Uygur avına çıkmış Çin milleti! Mermi yağıyor, kırbaç şaklıyor, dipçik iniyor... Uygurlar birbiri ardına, kanlar içinde yere seriliyor..Ve Türkiye’de kimi cahiller ‘Büyük Rus, Çin, Türk’ ittifakından söz ediyorlar , NATO, AB ve ABD’yle birlikteliğe bir seçenek olarak!iha.com.tr’ye gelen yazı, bu üçlü ittifak meraklılarının suratına bir tokat gibi inmeli:‘Bizim kebapçıları öldürüyorlar ağabey... Soykırım başlatıldı resmen. Ordu önüne geleni, ayrım yapmaksızın vuruyor. Dünya birşey yapmalı!’Ve devam ediyor e-posta:‘Ağabey burada internet pek güvenli değil, sonra anlatırım. Bizim memlekette Chinamobile’ı (cep telefonı şebekesi) kapattılar... İnternet ve elektriği kestiler. Şu an ordu bastırıyor. Allah büyüktür. Kanton taraflarında bizim kebapçıları ve meyvecileri öldürüyorlar!’Sözde özerk, Doğu Türkistan bölgesine, son yıllarda dünyanın Çinlisini yolladı Çin Hükümeti. Ki, Uygurları yalatıp yutsun, sayılarını en aza indirsin diye. Dahası ekonomik anlamda, bu bölgeyi geri bıraktırmak için elinden geleni de ardına koymadı. Yağmur Atsız Bey’in Salı günkü yazısında çok güzel belirttiği gibi ‘... Eritme politikasının son hamlesi, eşsiz bir tarihi hazine özelliği taşıyan Kaşgar’daki iç şehir mahalleleri katledildi...’Özellikle Urumçi’ye, Pekin’den dünyanın Han Çinlisi gönderildi. Kentin nüfusu böylece 2 milyon 300 bine tırmandı. Yani tam bir eritme ve yok etme politikası!Görgü tanıklarına göre, herşey İdah Camisi’nin önünde, yoklukla yoksulluğa karşı sesini yükselten 300 kişinin bi araya gelmesiyle başladı. Bu 300 kişinin çevresini saran ilk halka polis, ikinci halkaysa asker... Ve ardından indi coplar, indi dipçikler, yağdı mermiler...Adının Yakup olduğunu söyleyen bir kişi ‘Cami çıkışında işsizliğe karşı sesimizi yükselttik. Çinliysen iş de var para da. Uygur Türkü ve Müslümansan açlığa mahkumsun!’Çinliler işledikleri cinayetin sorumlusunu da buldular hemen. Adı Rabiya Kadir.Eskiden Urumçi’de yaşayan ama işi ve evi elinden zorla alınıp bir Çinliye verilen 62 yaşında bir kadın! Telefon etmiş, Urumçi’deki yandaşlarına, sürgüne gittiği ABD’den ve ‘ayaklanma başlatın!’ demiş! Ama bu var sayımlarla ilgili tek bir kanıt sunamadı hükümet şu ana kadar.Sözde Ermeni soykırımı... Kürtlere zulüm diye bize diklenenler, acaba Uygurlara yönelik bu soykırım ve eritme siyasetine karşı çıkacak mı?Boşuna heveslenmeyin, kimsenin gıkı çıkmaz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder