21 Temmuz 2009 Salı

Çinliler, Doğu Türkistanlı Türk Boylarını Birbirlerine Karşı Kullanıyor mu?

Türklerin kökü bir olduğundan, geçmiş tarihlerde herhangi bir düşman karşısında tek bir vücut olarak, hürriyetlerini ortak bir mücadele ile savunmuşlardır. Demek ki; fayda, zarar, menfaat birdi.Bir ailenin çocuklarıydı. Meselâ, 30’lu senelerde(halk ayaklanmalarının tam yükseldiği dönemlerde) Uyghur, Özbek, Kırgız halkı ortak düşmanları olan Çinlilere karşı tek bir niyet ve tek bir maksatla karşı koymuşlardır. Bu ihtilâl döneminde mücadele veren Türk boylarının en önemli kahramanlarından biri Setivaldican idi(Özbek). İhtilal süresince gösterdikleri kahramanlıklar dostları sevindirmiş, düşmanları ise korkudan titretmişti. Onun alayı en güçlü en cengâver alaydı. O, uzun süre Orta Asya’da Bolşeviklere karşı savaşmış, sonra Kaşgar’a mülteci olarak gelmiştir. 1933 yılının 12 kasımın da kurulan “Doğu Türkistan İslâm Cumhuriyeti” de Setivaldican alayının desteğiyle hakimiyetini güçlendirmiştir. Osman Eli (Kırgız lehçesiyle Osmanalı) önceden Uluğçat ilçe hakiminin tercümanıydı. İlçe yönetimi (Çinli hakim )Kumulda ayaklanan ihtilalcilerin, Kaşgar’a doğru gelmekte olduklarını duyunca ilk iş olarak Kırgız askerlerden bir alay oluşturup silahlandırmak ve ihtilalcilerin üzerine göndermeği düşünmüşlerdi. Bu iş için Osman Eli, tayin edilmişti. Osman Eli niyetini belli etmeden, önce asker toplar ve Çinliler silâhlarla temin ettikten sonra, yönetime karşı isyan bayrağı kaldırıp, ihtilalcilerin tarafına katılmak amacıyla Kaşgar’a gitmiştir. 1940’lı yıllarda Doğu Türkistan İhtilali’nde de aynısı olmuştur. Kazak, Kırgız, Özbek, Tatar,vb. Türk boyları, Uyghurların merkez olduğu bir hâlde teşkilâtlanıp 1944 yılının 12 kasımın da “Doğu Türkistan Cumhuriyeti” ni kurmuştur (yeri gelmişken şunu da belirtelim, Çin zulmü karşısında sadece Doğu Türkistandaki Türk boyları değil, diğer azınlık esir milletler de Uyghurlarla aynı cephede mücadele etmiştir. Meselâ; Şibeler, Mongullar, ... Yani ihtilal döneminde olsun, veya toplumsal hayatta olsun, onlar herzaman
Çinlilerin aleyhinde, bizim tarafımızda yer almaktadırlar). Kızıl Çin istilâsının ilk dönemlerine kadar Türk boyları arasındaki ilişkiler öyle bir düzeydeydi ki, millî fark hissedilmemişti. 80’li yıllara kadar ihtilal, direniş ve gösteri sırasında arkadaş, safdaş olmuşlardı. Meselâ; 27 haziran 1980'de (Cuma günü) Artuş şehrinde Çin askerlerine karşı olan gösteriye Kırgızlarda iştirak etmiş hatta teşkilâtçılık rolü bile üstlenmişlerdir. 1985 yılında Ürümçi şehrinde ayaklanan Yüksekokul öğrencilerinin gösterisine esir millet öğrencilerinin hepsi katılmıştır. Bundan dolayı bu, aydınların yaptığı tarihteki en büyük ihtilal olarak kabul edilmiştir. Katılanların sayısı 20 bine ulaşmıştır.
Son zamanlardaki birlikler, “şeytanî” vesveselerle yapılan mücadelelerin mahsulüydü. Yani, birlikleri korumak için ve birliği sağlamak için, komünistlerin araya dikmiş olduğu sun’ î düşmanlık tohumlarına karşı yapılan hizmetler sonucu elde edilir duruma gelmişti. Çünkü; komünist istilâsı başladıktan sonra Çinliler, birçok bilgin ve araştırmacıyı esir milletleri inceleyip, psikolojik zayıflıklarını aramak ve onları gittikçe bilinçsizleştirmek, zayıflatmak, cahilleştirmek, geriletmek ve kültürsüzleştirmek yollarını bulmak üzere görevlendirmişlerdi. Aynı doğrultuda, Türk boylarını birbirlerine kışkırtmak için casusları da tayin etmişlerdir. Bundan dolayı son yıllarda Türk boyları arasında “millî fark” duyguları oluşmaya başladı. Kendini aydın sayan Türk’ün ne olduğunu bilen, anlayan insanlar bile, bilinçsiz bir hâlde aynı şu lanetli “millî fark” etkisiyle “millî kincilik” duygusu taşımaya başlamışlardır. Kardeş boyları birbirine düşürmek için uydurulan efsanevî fıkralar da çoktur. Bütün bunlar Çin casuslarının ve bozguncu örgütlerin çalışmalarının sonucudur, elbette!
Çinliler 2000 senedir Türklerle sürdürdükleri mücadelelerde hiç bir zaman açık saldırmamışlar, “Kaleyi içinden bozma” taktiği ile savaşmışlardır. Ta bugüne kadar hep aynı bu taktiği kullanmaktadırlar.

http://www.tsadergisi.org/imzadoguturkistan/haber_oku.php?newsid=15

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder