17 Temmuz 2009 Cuma

Çin’in vahşetine tepkiler çığ gibi

PEKİN yönetiminin Doğu Türkistan’da Uygur Türklerine karşı giriştiği soykırım, dün de Almanya, İngiltere ve Hollanda’daki Çin elçilikleri önünde protesto edildi. Azerbaycan ve KKTC’de de Uygurlara destek vardı, bayrağı yakılan Çin’e öfke yağdı.
Ölümleri durdurun artık!
Çin yönetiminin Doğu Türkistan’daki soykırımına Almanya ve Hollanda’daki Türklerden sert tepki geldi. KKTC ve Azerbaycanlı soydaşlarımız katliama karşı böyle seslendi
Çin yönetiminin Doğu Türkistan’da yaptığı vahşete tüm dünyadan tepkiler gelmeye devam ediyor. Başkent Urumçi’de katledilen Uygurların dramına dikkat çekmek isteyen Türkler dün de İngiltere ve Hollanda’da protestoda bulundu. İngiltere’de yaşayan Türkler, başkent Londra’daki Çin Büyükelçiliği ve İngiltere Başbakanlığı önünde gösteri yaparak, Doğu Türkistan’daki olayları protesto etti. Londra’daki Çin Büyükelçiliği önünde toplanan Türkler ve Uluslararası Af Örgütü üyeleri, “Uygur Türklerine uygulanan soykırımı durdur”, “Doğu Türkistan’daki şiddete son”, “İnsanlar ölüyor, Çin yalan söylüyor” ve “Ölümleri durdurun” şeklinde sloganlar attı, pankartlar taşıdı.
Avrupa’da tek yürek
Çin Büyükelçiliği önünde toplanarak protesto eden çoğu Uygurlu göstericilere destek veren Türk, Kıbrıs Türkü ve Azerilerin katıldığı gösteride polis güvenlik önlemleri aldı. Daha sonra İngiltere Başbakanlık konutuna doğru yürüyen göstericiler, yürüyüş sırasında Çin bayrağını yerlerde sürüklediler. İngiltere Başbakanı Gordon Brown’a iletilmek üzere bir mektup da hazırlayan Türkler, Çin’i protesto amacıyla topladıkları imzaları da Brown’a iletti.

Avrupa’nın timsah gözyaşlarıÇin yönetiminin Uygur Türklerinin katledilmesi karşısında kolunu kıpırdatmayan Avrupa Parlamentosu, “’Honduras’a gösterilen tepki Uygurlar’a gösterilmedi” açıklaması yapmayı da ihmal etmedi. Avrupa Birliği dönem başkanı İsveç’in Dışişleri Bakanı Carl Bildt ve farklı siyasi gruplardan parlamenterlerin söz aldığı oturumda, Çin’in dinî ve etnik farklılıklara saygı gösteren ’ahenkli bir toplum’a yönelmesi gerektiği ifade edildi.Parlamento oturumunda, “Uygur Türkleri’nin durumunun Parlamento’da tartışılması çok önemli. Ama yeteri kadar tartışıldı mı? Ben inanmıyorum. Yüzlerce insan öldü ve çok daha fazlası yaralı durumda. Bir an önce somut adımların atılması lazım” yorumunda bulunuldu.
Öğrenciler vahşete karşı yürüdü
Çin zulmünü protesto için Hollanda’daki Üniversiteli Türk ve Uygur öğrenciler de sokağa döküldü. Hollanda’da öğrenim gören Türk öğrenciler, Amsterdam Özgürlük Meydanı önünde geç saatlerde toplanarak, Çin zulmünü ve katliamını protesto etti. Amsterdam’da bulunan Anadolu Öğrenci Derneği ve Hollanda Uygur Komitesi’nin birlikte organize ettiği gösteride slogan atan üniversiteli Türk ve Uygur öğrenciler, Çin hükümetinin barbarlığını, Amsterdam Özgürlük Anıtı önünde tüm dünyaya bir kez daha haykırdı. Türk, Uygur ve Türkmen bayraklarının ayni anda dalgalandığı Özgürlük Meydanı, zulmün başlamasından buyana sıkça protesto gösterilerine sahne olmayı sürdürdü.
17/07/2009 02:39 Yeniçağ
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/haberdetay.php?hit=20026

MHP li Yavuz dan Açıklama
Jul 12,2009 Gemlik Gündem Gazetesi

MHP Gemlik ilçe başkan yardımcısı Ercihan Yavuz, Uygur Türklerine yönelik yapılan zulümle alakalı yazılı basın açıklaması yaptı. Yavuz’un açıklaması şu şekilde; “Halk Cumhuriyeti'nin Sincan Uygur Özel Bölgesi'nin merkezi Urumçi'de soydaşlarımızın maruz kaldığı saldırı ve katliamlar Türk Milletini derin bir kedere ve endişeye sevketmiştir.
Çin Halk Cumhuriyeti'nin Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Uygur Türklerine yönelik saldırılarının toplu etnik katliam boyutlarına ulaşmıştır,bu insanlık dışı katliamı Çin halkının iç çatışması, Han Çinlileri ile Uygur Türkleri arasında bir çatışma olarak görülmesi ve gösterilmesi, eğer maksatlı değilse, gerçeklerle bağdaşmayan bir hata ve gaflet olacaktır.Çin makamlarının uluslararası hukuk ve insanlıkla bağdaşmayan baskı, terör ve şiddet uygulamalarına maruz kalan Uygur Türkleri varlıklarını sürdürme mücadelesi vermektedir. Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin çileli tarihi bunun acı örnekleriyle doludur.
Türk Medeniyeti’nin beşiği olan Kaşgar, Urumçi ve Hotan’da Türk kanı dökülüyor.Uygur Türkleri'nin insanlık dramı Türk Milleti için çok hassas bir konudur.Yaklaşık 30 milyon Türk’ün yaşadığı, kurdukları devletler ile “uygar” lık kavramının türemesine yol açan Uygur Türkleri’nin ve bütün Türklerin vatanı olan Doğu Türkistan, Türk Dünyası’nın en sancılı bölgesi.Çin devleti, bölgede uzun yıllar nükleer denemeler yaptı ve Türk çocuklarının sakat doğmasına yol açtı. Yine hamile Türk kadınlarının çocuk doğurmaması için vakumla cenin alma yöntemi uyguladı. Bunlar yetmezmiş gibi bölgeye Çinli nüfus yerleştirerek Türkleri kendi vatanlarında azınlık durumuna düşürmeye kalkıştı.Doğu Türkistanlı aydınlar, Çin tarafından, dünyaya aşırı İslamcı, El Kaideci gibi tanıtılmaya başlandı, bütün Doğu Türkistan kuruluşları uluslararası terörist ilan edildi. 2004 yılı sonunda Doğu Türkistan’da bütün okullarda Türk dili yasaklandı. Bugüne kadar 200 binden fazla Doğu Türkistanlı genç idam edildi. Komünist dönemden bugüne kadar toplam 600 bin Türk katledildi ama kimse bu soykırımdan bahsetmiyor. Bu son saldırılar ve katliamlar da Çin Halk Cumhuriyeti siyasi makamlarının ve güvenlik güçlerinin sözde bahanelerle Uygur Türklerine karşı giriştiği sistemli ve bilinçli etnik temizlik ve imha hareketinin yeni bir tezahürü ve aşaması olarak görülmelidir.
Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere Uluslararası camia tarafından, dünyada insan haklarına yönelik çeşitli çözümlerin arandığı, standartların yakalandığı iddia edilmektedir. Bu bakımdan uluslararası camianın Uygur Türklüğünün davasına destek vermesi, söylemlerinin samimiyetinin sınandığı yeni bir sınav olacaktır. Yada bugün Irak'ta dün Bosna'da Çeçenistan'da, Karabağ'da yaşanan insanlık dramlarına sağır kalan bir uluslararası camianın varlığından söz etmek mümkün olacaktır.
Başbakan ve AKP hükümetinin de Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisinin bakanlığa çağrılarak protesto girişiminde hala bulunulmamış olması en hafif tabiriyle bir gaflettir.Gazze ve Filistinliler konusunda şov yaparak söylemediğini bırakmayan, Hamas'ın gönüllü avukatlığına soyunan ve Davos sahte kahramanlığını siyasi ranta çevirme hesapları peşinde koşan Başbakan'ın Uygur Türklerinin katliamı konusunda sessiz kalmasının derin sebeplerini Türk milleti elbette takdir edecektir.
Milliyetçi Hareket Partisi Gemlik İlçe Teşkilatı olarak yaşanan olayları şiddetle kınıyor, soydaşlarımızın Çin'in toprak bütünlüğü içinde temel hak ve özgürlüklerden yararlanacakları şartların ve ortamın hazırlanması ve maruz kaldıkları şiddet ve baskıların biran önce son bulması istiyoruz” dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder